İlk haftalarda çocuktan çok anne baba önemlidir. Ebeveynlerin kaygısı azaltılmadır.
Anne ve babalar çocuğun beslenmesini iş edinmiş ve bir lokma yemesini bile kazanç sayar halde ise onlara gerçek görevinin çeşitli sağlıklı besinlerle karşılaştırmak, sağlıklı besinleri uygun biçimde sunmak olduğunu söylemek isterim. Çocuğun ne zaman ve ne yiyeceğine anne baba karar vermeli, ne kadar yiyeceğine çocuk karar vermelidir.
• Vücut ağırlığı ile ilgilenmekten kaçınılmalı,
• Ödüllendirme ve cezalandırmadan kaçınılmalı,
• Besin tercihine karışmaktan kaçınılmalı,
• Tamamen başıboş bırakmamalı,
• Öğün süresi 30-35 dakikadan fazla uzatılmamalı,
• Yenmeyen kaldırılmalı, ortada besin kalmamalı,
• Bazılarında bir önceki biçime dönülebilir(katıdan püreye, kaşıktan biberona) böyle 3-4 hafta geçtikten sonra;
• En aç olduğu dönemde sorun olan beslenme biçimine dönülür,
• Çocuğun istekleri daha çok önemsenir. 10 aydan sonra besin önüne konur kendiliğinden beslenme sağlanır,
• Beslenmeyi reddetmenin ilk işaretleri alınırsa beslenme durdurulup kısa süre sonra tekrar denenir yemeği reddedince öğün sonlanır,
• Başka bir çocukla birlikte beslenme tercih edilir,
• Yemezse bir sonraki öğüne kadar yemek verilmeyeceğini anlamalıdır,
• Anne babalar çocukların yiyecek ve beslenme dışındaki davranışlarına odaklanıp destekleyici, cesaretlendirici olmalı yemeğe birlikte oturulmalı ne kadar yediğinden çok ne yediği ile ilgilenilmelidir,
• Tümüyle reddeden çocuklarda veya anne babanın davranışı değiştirilemeyen durumlarda çocuk yuvası düşünülmelidir.
Yemek yemeye başlarken oyuncakları kullanmak gerginliği azaltacak koşullarda işe başlamak uygundur. Beslenme başladığında sessiz ve dikkatini dağıtmayacak bir ortam sağlamak, yemek masasını yanaştırmak mama sandalyesinde oturtmak uygundur, yemek yemek için masaya oturtulan çocuk 15 dakika içinde beslenmeye başlanmalıdır. Öğünler 35 dakikadan uzun sürdürülmemelidir. yaşa uygun porsiyon(örneğin yumruğu kadar) teklif edilmelidir. Çocuğun neofobisine saygı gösterilmeli yemesi istenen yeni besinler aşırı ısrar etmeden tekrar tekrar sunulmalıdır, tüketmezse soğuk kanlılıkla karşılanmalıdır. Yeni besinleri tüketebilmeye başlarsa minik övgü ve ödüller ile karşılanabilir .
Her çocuğun kendine özgü gelişim hızı olduğu bu kapasitenin büyük oranda genetik olduğu unutulmamalıdır. Genetik potansiyeli düşük çocuğun aşırı besleme ile boyunun uzatılamayacağı, buna karşın obez olabileceği unutulmamalıdır. Çocuğun aile masasında oturması uygun beslenme alışkanlığı kazanması için gereklidir. Ancak anne veya baba yemek seçiyor ve aşırı titiz ise (üstüne dökme, etrafa saça vb diyorsa) çocuğa olumlu olmaz. Pişirme şekli, sunum da çok önemlidir. Karışık değil tek tek daha iyi olur, sebzeler ince kesilip verilirse daha severek tüketilebilir. Bir çok sebzeyi yemiyor sevmiyor diye çocuğun hırpalanması annenin üzülmesi doğru değildir, sınırlı da olsa birkaç sebze meyve ona yetebilir. Okul öncesi dönem çocuğun yemek seçici dönemidir. Aile çocuğun sevmediği yemekleri sofraya koyarak onun görmesini ve öğrenmesini sağladığı sürece çocuk ileri yaşlarda bu yemekleri severek yiyebilir, tekrar tekrar görünce tatmak isteyebilir. Et büyük parçalar halinde tüketilemeyebilir, kıyma tercih edilebilir, et tüketilecekse iyi pişirilmiş tercih edilmelidir ve küçük parçalara bölünmelidir, büyük parçaları 7-8 yaşında yiyebilirler. Yemekle ilgili hiçbir uyarı yemek yerken yapılmamalı yemek yerken ısrar edilmemelidir. Besin önüne tek olarak konulmalı ancak ısrar edilmemelidir. İlk tattığında katı besini dili ile itilebilir, paniklememeli, ilk kez katı gıda alan çocuk ne yapacağını bilemeyebilir, bir süre sonra tekrar denenir. Aile bireyleri birlikte oturdukları sofrada gıdaları ezerek verebilir bir yaş sonrası. Karışım hazırlayan anneler yemeği önce tatmalıdırlar, tadı hoş olmayan gıdaların çocuklar tarafından yenmesi beklenemez. Tabağa konulan yemek miktarı fazla ise öğürme hissi oluşarak iştahını baskılayabilir . Yemekler tabağa az konulmalı bitirme hazzı yaşatmalıdır. Zorlanarak yedirilirse yemek fobisi oluşur. Miktar azaltılıp yoğunluk arttırılabilir. Bazı ara öğünlerde az miktarda karbonhidratı yüksek besin verilerek bir sonraki öğüne açlık hissi oluşturulabilir ama bu sürekli yapılmamalı, glukoz metabolizması bozulabilir . Öğünlerde protein yağ karbonhidrat dengeli olmalı, vitamin mineral içermelidir.
Çocuk beslenmesinde annenin de önemi büyüktür. Anneler henüz gebeliğinde sağlıklı çocuk yetiştirmek ile ilgili yayınlar okuyup çeşitli bilgiler edinmeye çalışır. Okudukları her bilgi duydukları her uygulama onları endişe ve kaygıya sevk edebilir. Her şeyden önce annelerimiz, içinde bulunduğu durumu çok iyi biliyorlar ve hekim takibinde iseler sağlıklı bebek büyütmektedirler ve bu konuda yardım alıyorlardır. Kaygılarını mümkün olduğu kadar azaltmalıdırlar.