Kabakulak insanlarda oluşan kulağın ön kısmında bulunan tükrük bezini(parotis) tutan bir viral bir hastalıktır.Kabakulak virüsü Paramyxoviridae familyasının zarflı bir RNA virüsüdür. Aşısının geliştirilmesinden ve uygulanmaya başlanmasından önce dünya çapında yaygın bir çocukluk-dönemi hastalığıydı. Bununla birlikte bu hastalık hâlâ üçüncü dünya ülkelerinde önemli bir sağlık sorunudur.
Tükürük bezlerinin (genelde paraotis bezinin) ağrılı bir şekilde şişmesi (Bu şişlik kabakulak virüsünü alan çocukların %30-40’ında görülür. tek taraflı veya çift taraflı görülebilir) ve ateş ile belirginleşir. hastalığın semptomları ağırlaşırsa yani şiddetli baş ağrısı, yüksek ateş, sürekli kusma, devamlı uyku hali ve testislerde ağrı varsa derhal doktora götürülmelidir.
Hastalığın semptomları genelde çocuklarda pek ağır değilken, ergen ve yetişkinlerde daha ağırdır ve nadir de olsa kısırlık (infertilite) veya subfertilite(hafif kısırlık) gibi komplikasyonlara yol açabilir
Kabakulak virüsü kişiden kişiye hava (solunum) yoluyla yayılır. Kızamık veya suçiçeğinden daha az bulaşıcıdır.
Kabakulak virüsünü alan kişilerin %20’ye yakını hiçbir hastalık belirtisi göstermezler ve diğer bir %40-50’lik kısmı sadece spesifik olmayan veya solunum yolu belirtileri ile hastalığı geçirirler.
Kabakulak virüsü bulaştıktan sonra hastalığın belirtileri 14-25 günde ortaya çıkar Kabakulağın kuluçka dönemi ortalama 14-18 gün arasındadır.
Hastanın ateşi birdenbire yükselir, genel bir halsizlik görülür. Çok defa kulağın ön ve altında bulunan tükürük bezleri şişer ve acıma hissi duyulur. yemek yiyemez limon ağzına hiç alamaz. Yanak ve kulağın altı kabarır, kulak memesi de hafifçe yukarı doğru kalkar. Ağızda kuruluk, dilde pas vardır. İştah da azalmıştır. Bu durum birkaç gün devam ettikten sonra tükürük bezlerindeki şişlik yavaş yavaş kaybolmaya ve hasta iyileşmeye başlar.
Hastalığın kendisi çok tehlikeli bir hastalık olmadığı halde; başka hastalıklara zemin hazırlar. Bu hastalıklar arasında; pankreas, gözyaşı keseleri, böbreküstü bezleri, erkeklerde husyeler, kadınlarda yumurtalıkların etkilenmesi önemli sonuçlar doğurabilir.
Kabakulak geçiren kişilerin yaklaşık %15’inde görülen menenjit başağrısı ve ense sertliği ile seyreder ve çoğunlukla kalıcı bir hasar bırakmadan düzelir. Erişkin erkeklerin %50’ye yakını kabakulağa bağlı bir komplikasyon olarak testis tutulumu (orşit) yaşar. Testis tutulumuna bağlı ağrı, şişlik, bulantı, kusma, ateş ve haftalarca devam eden bir hassasiyet görülür. Testis tutulumuna bağlı kısırlık nadir görülen bir durumdur.Hamileliğinin ilk üç ayında kabakulak geçiren kadınlarda düşük görülme ihtimali artmaktadır. Ancak kabakulağa bağlı doğumsal sakatlıklar geliştiğine dair bir kanıt yoktur. Bir veya iki kulakta sağırlık yaklaşık her 20.000 kabakulak vakasından birinde oluşabilmektedir.
Kabakulağın tedavisi yoktur. Kabakulak kendi kendisini sınırlayan bir hastalıktır. Destekleyici ve belirtilere yönelik tedavi yapılır. Hastalar mutlak yatak istirahatine alınır ve en az iki hafta diğer şahıslardan ayrı tutulmalıdır. Hastalığın başlangıcında gammaglobulin yapılırsa hafif geçmesi sağlanabilir. Antibiyotik verilmez. Şişmiş tükrük bezlerine sıcak tatbiki ve ateş düşürücü-ağrı kesici kullanma ağrıyı kontrol eder. Bu hastalar, ağrı sebebiyle katı gıdalar alamazlar, sıvı gıdalarla beslenmelidirler.
Kabakulağın bulaştırıcı olduğu dönem yaklaşık 7 gündür. Bulaşıcılığın hastalığın belirtileri başlamadan üç gün öncesinden başlayıp, belirtiler başladıktan sonraki dört gün boyunca devam ettiği kabul edilmektedir.
Eğer çocuğunuz KKK(kızamık kabakulak kızamıkçık) aşısı olmamış ve kabakulağa karşı bağışıklık kazanmamış ise karşılaşma sonrasında eğer çocuğunuz hali hazırda enfekte olduysa çocuğunuzun aşılanması hastalığı geçirmesini önlemeyecektir. Bununla birlikte eğer çocuğunuz virüsle karşılaştıktan sonra enfekte olmadıysa aşı onu ileride karşılaşabileceği kabakulak enfeksiyonuna karşı koruyacaktır.